Friday, November 30, 2012

Merhaba Istanbul

Yine Istanbul, Nisantasi zamani. Dun cok kotu bir gun gecirdim. Bakicimizin aksam yatagina yastik doldurup uyuyormus setup i kurup evden gizlice arkadaslariyla bulusmaya gittigi gunun ertesi gunuydu. Yine bircok seyi sorguladigim, kendimle hesaplastigim, kendimle basbasa kalmaya ihtiyacim olan bir gundu ve tabii ki Kaan'la tum gun evde olmak hic yardimci olmadi. Agladim zirladim cocugun da onunde sanki o buyuk oldu ben cocuk. Neyse... Zor bir gundu, belki sonra deginirim yasadiklarima.
Geldim Istanbul 'a. Havasi iyi geldi direkt, tatli bir yagmur var. Ara ara da gunesliydi. Yalnizligi seviyorum buradaki, kendimle kalabilmeyi seviyorum. Otel odami, nisantasi sokaklarni ve tabii ki terapi odasini... Cok yuklu geldim bu sefer, bilemedigim basedemedifim duygularla kendimi yiye bitire geldim. Her zamanki gibi iyi geldi Dilek Hanim :)... Boyle zamanlarda elimden tutan oldugunu bilmek oyle kurtarici oluyor ki.
Arkadaslarim bazen soruyorlar dusunuyor musun ne konusacagini terapiye giderken diye. Ne kadar dusunsem de o koltukta cikanlar tamamen farkli, beklenmedik konular olabiliyor. Bu sefer agzimdan dokulenler " ben neden normal olamiyorum" oldu.. Normal insanlar gibi olmak istiyorum. Herseyi analiz etmek, irdelemek hele ki boyle kendimi tuketircesine yorumlamak sorunu kendimde aramak istemiyorum artik. Bir anormallik var bende :) Bakalim bu beni nereye goturecek.
Kaan'in ogretmeni ile aramda yasananlari anlattigimda benim gibi duymuyorlar cocugumu dedim. Duymamalari sayesinde cocugun adaptasyon yetenegi gelisir dedi. Bu carpici geldi bana. Yani buyudugumuzde iste, okulda, toplumun cesitli ortamlarinda cesitli durumlarla karsilasacak ve eger onu hep "annesi gibi duyan, anlayan" ortamlarda buyutursem hep odak noktasi olmak isteyecek, hep onu anlasinlar, hos tutsunlar isteyecek. Yani aslinda okulda oglumun adapte olmak zorunda kaldigi durmlar aslinda onun gelisimi ve uyumu icin onemli. Tabii ki tehdit, korkutma gibi seylerden bahsetmiyoruz ama surekli "aa kaan uzulmus mu" gibi super anlasilip ilgi odagi oldugu bir ortamda olmasi da gerekmiyor. Bunduygularla basetme yeteneginin de gelismesi gerekiyor.  Biraz rahatlatici...
Seans zamaniiiii gidiyorummm...

Monday, November 26, 2012

PART2> Ogretmen kimin problemini cozmeye calisiyor?

Bugun okula gittigimde Kaan'i merdivenlerden asagi ayni kiyafetlerle inerken gorunce icime sular serpildi, ogretmenine tesekkur ederim bir cozum bulmussunuz sanirim dedim. Bana bugun altina hic yapmadi cunku zorla tuvalete oturttum demez mi! Biz aslinda cocuklari zorlamayiz ama siz zorlayin dediginiz icin yaptim dedi bir de... Kan beynime sicradi :( Hemen sordum, siz zorlayinca uzuldu mu, reaksiyonu ne oldu diye. Istemedi ama ben sarki soyleyip oyunlar oynatip dikkatini dagittim dedi bir de.. Yani ozru kabahatinden beter, oglum uzulduyse bile uzuntusunu disa vurmasina izin vermeyip bak kus bocek muhabbeti yapilmis :( Bu kadin gercekten benim bir ogretmenden beklentilerime cevap verecek duzeyde bir egitmen degil. Sabah Burak'in onerisi olan basamagi kullandirdi mi diye sordum, yooo esiniz oyle bir sey soylemedi dedi. Anlamamis bile Burak'in soyledigini, dinlemiyor derken dogru teshis etmisim kesinlikle. Bana yine ayni dilleri dokmeye calisti, butun ogretmenlere sormus, hepsi ayni seyi soylemisler "cocuklar evde farkli, okulda farklidir" bana bunu kabul ettirmeye calisiyor var gucuyle. Daha fazla didismedim. Dogru mudurun odasina gittim. Anlattim. Benim Montessori egitimini secmekteki amacim kucuk yastan itibaren bir birey gibi davranilarak kendine guvenen cocuklar yetistirilmesi idi.. Ama karsilastigim sey bundan cok uzak dedim. Oglumun bir sikintisi var ve cocuklar boyledir diyerek gecistiriliyor ve training pant giydirilmesi oneriliyor, bu konuda biraz meraklanin cozum bulun dedigim ogretmen ertesi gun bana oglunuzu zorla tuvalete oturttum diyor! Ustelik ben oyle demisim. Ogretmeni degistirmek istiyorum dedim. Mudure hanim beni "mudure hanim" gibi dinledi.. oo cok haklisiniz vs vs.. Ama nedense beni tatmin etmedi, yine beni duymadigini hissettim- kizgin bir veliyi yatistirarak gorevini yapan bir mudureyi gordum karsimda. ogretmen ile konusacakmis, persembe tekrar gorusecegiz bakalim. Hislerimde hakli mi cikicam bakalim. Sanirim ogretmen degisimi konusunda israrli olucam. Kaan ogretmenine alisti ama cok baglandigini dusunmuyorum. Sinif degistirmek belki zor olur ama halen ayni yuvada olacagi icin cabuk alisir. Baska bir ogretmen daha iyi cikacak mi benim beklentilerim dogrultusunda hicbir fikrim yok. Ama elimden gelenin en iyisi bu gibi duruyor ve denemezsem oglumun iyiligi icin cabalamamis hissedicem kendimi. Bakalim. Gorelim neler olacak.

Sunday, November 25, 2012

Ogretmen kimin problemini cozmeye calisiyor?

Kaan tuvalet kullanmaya basladi :) Terapistimle cok degil iki ay evvel tuvalet egitimi konusunu da konusmustuk. Cocuklar hazir olduklarinda kendiliklerinden bezi birakirlar anne de Kaan buyudu artik der ve bezleri kaldirir bu kadar demisti.. Tam inanamamistim ama tuvalet egitimi planlarimi da rafa kaldirmistim. Tuvalet adaptoru alip odasindaki tuvalete koymustum ve hazir oldugunda bez yerine don giyecek benim oglum ve tuvalete yapicak cis kakasini demistim. Bu kadar..
Gecen hafta bir gun "no bez no bez" dedi ve don giydi. Bezleri kaldiralim artik annecim dedim evet dedi. Ve o gunden beri tuvalet kullaniyor!

Yalniz bir sorunumuz var.. Yuvada ilk gun gayet guzel cise gitti, hic kazasiz dondu eve. Ama ikinci gun altina kaka yapti ve cocuk tersine dondu. Evde bile tuvalete gitmez oldu. Karsima alip konustum, don giymeyi tuvalete cis-kaka yapmayi gercekten istediginden emin oldum once. Sonra okulda ne yasadigini anlamaya calistim, uzulmus altina kaka yapinca. Ama tabii otesini anlayamadim yani ogretmen kotu mu davrandi, davranisi ile hosnutsuzlugunu mu ifade etti, zorladi mi... bu detaylari bilmiyorum. Konusmak ise yaradi ve oglum tuvalet kullanmaya devam etti.

Dun okula giderken tuvaleti kullanacagina inaniyordum cunku okulsuz gecen 4 gunde tek bir kaza olmamisti. Ama tum gun uzerine yapmis oglum. Ogretmeni geldi konusmaya, Kaan tuvalete goturdugumuzde yapmiyor ve bize soylemiyor. Uzerine yapinca soyluyor. Temizlemek cok zor oluyor, training pant giydirebilirsiniz diger aileler boyle yapiyorlar dedi. Fittirdim! Artik bu "cok zor oluyor" kelimesini duymak istemiyorum sizden, cocuk gecis asamasinda, sizden destek bekliyorum dedim. Kaan evde tuvaleti cok guzel kullaniyor ve kendi istegiyle basladi ve belli ki okulda bir sikintisi var, bu konuda MERAKLANMANIZI bekliyorum sizden dedim. Evet, evinde tuvaleti duzgun kullanabilen bir cocuk benim gozetimimdeyken acaba neden tuvaleti kullanmakta sikinti cekiyor diye dusunmesini, kafa yormasini istiyorum. Ama ogretmen icin Kaan'in icinde bulundugu durumdan once kendi icinde bulundugu durum oncelikli gozukuyor. Aman egitim donu giysin de rahat edelim, ortalik batmasin! Ogretmen once kendi sorununu cozmeye calisiyor. Dedim giydirmiycem cunku bunu yapmak demek "Kaancim sana guvenmiyorum, altina yapacagini da kabul ediyorum o yuzden sana egitim donu giydiricem" demek olur ben ogluma guveniyorum, siz de guvenin bence dedim.

Ona soylediklerimi duydu mu emin degilim cunku surekli "biz hep tuvalete goturuyoruz, biz cok iyi davraniyoruz, korkutmuyoruz, Amelia cok tatlidir vs vs vs.." hep savunma cumleleri.. Bir durup dusunmuyor. Cunku kendine - sinifina donup bakmasi ve belki de yaklasimini degistirmesi gerekecek. Onun yerine bana kendi dogru bildigini kabul ettirmeye calisiyor "cok cocuk var boyle, evde yapiyorlar okulda yapmiyorlar, bazi cocuklar boyledir, evde baska okulda baska!" Kesinlikle katilmadigimi soyledim. Kaan ayni Kaan - tuvaletinin ne zaman geldigini bilen bir cocuk bu demek ki olay farkindalik veya bilmemezlik degil. Cocuk kendini tuvalete gidecek rahatlikta hissetmiyor.

Bugun babasina "basamak" istedigini anlatmis kuzum. Evde tuvaletinin onunde basamagi var kendi cikip iniyor, ogretmenine anlatmis babasi bakalim cozum olacak mi.

Dun epey kafa yordum bu konuda.. Sikintimin kaynagi kesinlikle Kaan degil, Kaan tuvalet olayini bitirdi - cis, kaka ne zaman geliyor biliyor ve kendi kontrolunde yonetebiliyor. Benim endisemin ogretmen oldugunu farkettim. Ogretmen oglumu dinleyip gormuyor, meraklanmiyor sikintisinin ne oldugu konusunda... Bu Kaan'a ne hissettiriyordur kismi da beni endiselendiriyor ama o konuda da soyle hissettim. Kaan okula cok mutlu gidip cok mutlu donuyor demek ki mutlu :) Cisi kakayi uzerine yapmis olmak Kaan icin travmatik degil ama belli ki ogretmen icin travmatik :) Sanki birseylere tepki veriyor Kaan ve bu onu mutsuz etmiyor :) Elimden gelen bir sey de yok cunku gun icinde kendi yontemlerini kendileri bulmak zorundalar. Ben ve babasi oglumuza guvendigimizi gosteriyoruz, gerisini o halledecek :) Bakalim gun sonunda bizi nasil bir sonuc bekliyor.



 

Saturday, November 17, 2012

Kendime yeni bir ben lazim :)

Harika bir uzun haftasonu oldu! Persembe gunu tatildi, haftasonuyla beraber 3 gun tatil olmus oldu- ay artik benim icin bu pek bir sey farkettirmeyecek ne garip... neyse..
Carsamba is cikisi Etisalat'tan kizlarla M&S binasinda late lunch yaptik.. Cocuklarini getirmislerdi ben de Kaan'i getirttim. Oyun alaninda oyle guzel oynadilar ki hem biz hem cocuklar cok guzel vakit gecirdik..
Persembe "me day" ilan edip Kaan'i Chassy ile evde biraktim. Banu ile sabahtan Westin de kahvalti, sonra Al Bandar'da beach keyfi, sonra Souk'da lunch yaptik.. Super keyifliydi. Ayni aksam ladies night ayarlamistim, Ornina'da keyifli bir aksam oldu. Cikista Al Bandar'da ortalik yerde Nilgun ile parende attik yine hahahahah.. cok zevkliydi. Yil sonuna kadar 12 farkli yerde parende atarken resim cekinicez, hedef koyduk!
Cuma gunu Banu ve Kaan ile Shangrila'nin havuzuna gittik. Kaan havuza bayiliyor, ben de seviyorum oranin havuzunu.. Tepisti tepisti, eve gelince zor uyuttum ama bir uyudu uyanmak bilmedi sonra hahahah. Duygularda mangal vardi ona da gec kaldik hatta. Cok keyifli bir mangal aksami oldu.. Uzun bir zamandan sonra Tabu oynama firsati da bulduk :) Cocuklarla epey zorlandik ama azimli ciktik hahahhahaha Bir ara cildirmis bir sekilde cocuklara bagirirken buldum kendimi - amanin dedim cocuklardan beter ihtiyacim varmis benim oyun oynamaya..
Ve bugun de sabah 40dk yuruyus yaptim.. Harika bir kahvalti hazirladim, sonra oglusumla bahcede oynastik... Kaan bugun 4 kere tuvaletini soyleyip tuvalete cisini yapti ama sonra ben disari ciktim, dondugumde altinda bez vardi :( Chassy uyurken yatagina kakasina yapti, sonra da bez istedi dedi.. eminim cocuk korkmustur kakasini yataga yapinca, Chassy de dunden razi teslim olmustur bez takmaya cocugu cesaretlendirmek yerine.. Neyse evde oldugum bir 3-5 gun zaman diliminde hallolacak bu cis-kaka muhabbeti eminim. Cunku ben hicbirsey demeden Kaan kendisi don giymek istiyor zaten. Bakalim.. Neyse sonra Ikea ve Ace yaptim.. Bahcemi guzellestirmek istiyorum. Birseyler bakindim ama henuz almadim.. salincak cok istiyorum ama biraz daha geziniim.. 5 cayina Banu'daydimmm! Blueberry Muffin yaptik beraber ve afiyetle yedikkkkk harikaydiiiiiiiiiiiii... Ay vallahi dolu dolu bir haftasonu olmus..

Veeee bu aksamm.. Kaan'i yatirdiktan sonra birden dusundum.. Ee Lemis, yarin is yok? Bir anda nese doldu icim :)  Sirketten bir arkadas az evvel mesaj atti, yarin ise gitmeyecek olmak nasil bir duygu? Valla guzel bir duygu. Guzel olan "ise gitmemek" degil ama bence "istemeye istemeye o ise gitmek zorunda hissetmemek". Iste tam da boyle hissediyorum :) yarin ola hayrola.. Herkese sevgiler, yarin isbasi yapan arkadaslarima da kocaman bir KOLAY GELSIN diliyorum :)

Good Bye Etisalat..

Ve iste bir devir daha kapandi.. 5 yila varmak uzere olan Etisalat macerami sonlandirdim. Son gun sabah kalkip 3 kiyafet degistirdim, ne giysem yakistiramadim uzerime sanirim ozel hissetmek istedim kendimi. Sagolsun ofisten arkadaslar o gun cok ozel hissettirdiler beni, ne giydigimin bir onemi kalmadi.. Oglen bizim kattaki acik alana cagirdilar beni de.. Harika bir cicek arajmani - laleler ve lilly.. rengarenk oyle guzeldi ki! Pasta ve ikramlar! Farewell karti icin de Ninan'in (benim ekibimdeki arkadaslardan biri) esi el yapimi bir kart hazirlamis.. Sonra bir de plaket yaptirmislar.. Ortaya koyduklari emek cok hosuma gitti, beni mutlu etmek icin ellerinden gelen cabayi gostermisler. Kartimi elime alip icini actigimda daha da cok sasirdim cunku hic bu kadar kalabalik bir farewell karti gormemistim.. Meger 5 sene icinde ne cok insanla etkilesip ne cok insanla bag kurmusum.. Oyle guzel dilekler, oyle guzel anilar sigdirmislar ki kartima! Cok ozel bir armagan oldu bana. Veda konusmasinda da onlara ne kadar ozel olduklarini soyledim, herbiri ile gercekten de paylastigim cok farkli seyler olmus.. Kimisiyle film alisverisleri, kimiyle cocuk muhabbetleri, kimiyle hobi muhabbetleri, kimiyle kariyer muhabbetleri, kimiyle hayat felsefesi, kimiyle de sadece is muhabbeti... her telden calmisiz.. Hepsi ayri  ayri beni cok ozleyeceklerini soylediler, samimi olduklarini hissettim.. Gozler yalan soylemez. Cok ozel hissettim o gun.. Ben de ozleyecegim.. Pek cok seyi. Ama kendim icin en dogru adimi attigima inancim buyuk.. Yolum acik olsun..

Sunday, November 11, 2012

Yataginda uyu Kaan!

Kaan da ben de degisik bir surecten geciyoruz. Ben eve cikacak olmanin panigini yasiyorum azicik, oglumun yapismalari, ayrilamama problemi ( benim mi kaanin mi hala anlayamadigim) vs..  Ve kaani aklimca terbiye etmeye calisiyorum ve tabii geri tepiyor.
Su anda yasadigim baslica kriz yataginda uyumak.. Gunduzleri Chassy gayet guzel yatagina yatiriyor uyuyor, yatagiyla bir derdi yok. Ben de bana inat yapiyor diye israrla aksamlari yataginda uyumasini saglamaya calisiyordum. Daha yataga gitmeden basliyor "no uyu!" Yataga koyunca "anne yatak" dil dokmeler, kizmalar, aglata aglata uyutmaya calismalar... Bunlarin hepsi beni gerdikce gerdi...  Iki aksam evvel yine sinir kupu bir sekilde kaani ikna etmeye calisiyorum yatagina koymusum, o da aglamakli aglamakli anne yatak diye deebeleniyor. Kizdim, bagirdim, iyice dellenmisim... "Neden oglum neden yatmiyorsun yataginda!" Diye bagirdim ve bana son derece masum ses tonuyla "Kaan hasta" demez mi.... Gercekten de hastaydi... Simdi bile gozlerim doldu.. Basladim aglamaya karsisinda :( o anda oglumu gormezden gelip sirf kendi endiselerim yuzunden onu yataginda uyumaya zorladigimi farkettim. Kaan da cok sasirdi, uzuldu.. Aldim kucagima, ozur diledim. Annenin cani sikkindi, sabredemedi oglum dedim, anne uzuldu ama senin yuzunden degil merak etme dedim. Iyi olacak annen merak etme oglum dedim ve benim yatagimda misil misil uyuduk. Oyle kotu oldum ki, saat on olmustu artik iki saattir kendimi de onu da nasil yiprattigmi farkettim :(.
Dun aksam yine uyku saati gelince "anne yatak" dedi. Kucaklayip yatagina koydum, guzel guzel acikladim, uyumaya calis uyuyamazsan bana seslen annenin yatagina gideriz oglum dedim. Ise yaramadi, gittik benim yataga. Yanina uzanmis uyumasini beklerken dedim ki ben niye yaninda yatiyorum ki? Anne yatak diyor ama anne benimle uyu demiyor ki! Ben iceri gideyim oglum sen uyu dedim tamam dedi! Kendi kendime aferin dedim, cunku ccuga yapisan bendim aslinda onun talebini yanlis okuyan da bendim. Ben icerde mutfaktaislerimi yaptim. Hapsirik tiksiriklar yuzunden uyuyamadi ve beni cagirdi. Yanina yatmami istedi bu sefer, yattim. Bu sefer isteyen oydu cunku. On dakika debelendi uyuyamadi. Oglum sen burada rahat edemedin hadi gel seni yataina yatirayim dedim ve tamam dedi! Bu kadar kolay miydi yani iki aksamdir iskence uyguluyordum cocuga diye hayiflandim. Guzel guzel uyudu yavru kusum. Bundan sonra oglumun ihtiyaclarini daha dogru tercume etmeye calisicam. Cunku endisesi ve intiyaci giderilince her ikimizi de mutlu eden sonuclara variyor isler kendiliginden. Misil misil uyu beim canim oglum!

2012 ilklerim

Daha evvel adi gecti mi bilmiyorum ama burada kipir kipir, enerji dolu, fistik bir arkadasim var Nilgun. 2012 senesi icin kendine 12 yeni sey deneme hedefi koydu ve basardi! Hedefleri koydugunda beni bu kadar etkilememisti ama hedefine ulastigini soylediginde cok etkilendim ve ben de bir dusuneyim hayatimdaki yenilikleri dedim, 2012 de neler yapmisim. 2013 icin de kendime hedefler koymaya karar verdim ama biraz dusunmem gerekecek hahahah
2012 ilklerim:
1-) Yilbasinda dukan diyetine basladim, hayatimdaki ilk diyetti :) iki ayda 72 den 58 e dustum ;)
2-) Ilk defa takma kirpik kullandim, tek tek eklenenlerden, super havaliydi bak bunu bir daha yapabilirim
3-) Ilk defa spa'da masaja gittim, ama yanlis secim yapmisim heralde epey canim yanmisti hahaha o yuzden bir daha gitmedim
4-) Ilk defa bahceme cicek ektim, su anda hepsi olduler gerci :p
5-) Oglum yuvaya basladi
6-) Shuttle therapy ye basladim, istanbula gittim geldim.. Nisantasina asik oldum..
7-) Etisalat akademide egitime katildim, bes senede ilk defa :)
8-) Duzenli spora basladim, bu hayatimdaki ilk degil elbette ama uzunca bir suredir yapamadigim birseydi..
9-) Madonna konserine gittim
10-) Ilk babyshower partime katildim
11-) Istifa ettim :) Netone'dan da istifa etmistim ama nedenleri cok daha farkliydi
12-) Coaching egitimlerine basladim
13-) Oglumun ilk veli toplantisina katildim :)
14-) Bunu yazmaya henuz hazir degilim :) ama benim icin cok buyuk bir adim atmayi basardim.. Zincirlerimden kurtuldum, kendi basima ayakta durmayi basardim. Bu yil her sene buyudugumden biraz daha fazla buyudum :)

Wednesday, November 7, 2012

Listen to me very carefully!

Az evvel garip bir tecrube yasadim. Isten cikis islemlerim icin finans departmanindan biri aradi beni. Son derece soguk bir ses tonu ve mekanik, bikkinlik sezdim sesinde adamin. Benimle konusma tarzi rahatsiz edici geldi bana, "listen to me carefully!" Ile baslayan, bir suru "don't do....." Cumlesi iceren bir konusma oldu. Exit formu nasil doldurmam gerektigini anlatiyordu.

Once irrite oldum, ama sonra soyle dusundum - bu adam yanlis doldurulmus formlarla ugrasmaktan kriz gecirmis olmali ve su anda bir genelleme ile bana yaklasiyor "herkes bu formlari yanlis dolduruyor, basima is aciyor" dolayisiyla ben onun icin potansiyel bir bas belasiyim :) o yuzden de almis sopayi eline, en sert ses tonunu takinmis, bana bunu boyle yapmalisin yoksa fena olur demeye calisiyor :)

Sonra kendime dondum, bu formu nasil dolduracagimi gercekten bilmiyorum cunku hicbir yerde bir prosedur yazmiyor, bilgi verilmemis. Bu adam bana bu konuda yol gosteriyor, yanlis bir iletisim yontemi kullaniyor ama bu onun problemi. Dolayisiyla adamin konusmasindaki tum o negatif detaylari gormezden gelerek asil benim icin oneli olan seye, bilgiye odaklandim. Anlamadigim yerleri "bunu gercekten anlamak istiyorum, sunu soyle yapacagim, degil mi, tekrar anlatir misiniz" gibi yonlendirme ve konfirmasyonlarla istedigim bilgiyi alabildim. Kapatirken de cok tesekkur ettim kendisine ve o da anlasilmis olmaktan memnun kapatti telefonu.

Eger adamin tarzina takilsaydim, muhtemelen formda anlamadigim detaylari sormaya cekinecek-cunku adamin tarzi insana "bilmiyorsun  ve yanlis yapacaksin herkes gibi" duygusunu iliklerine kadar hissettiriyor- sormadigim icin anlamayacak ve bocalayacaktim. Adamin yanlis formlarla ugrasmak zorunda kalmasinin bir nedeni de yine kendisi olabilir ama bunu boyle goremedigi cok acik.
Ne ilginc su iletisim dedigimiz sey. Bazen cok kolay bazen de inanilmaz zor.

Tuesday, November 6, 2012

Belly dancing

Bu hafta simdiden iki gun spora gittim. Hedeflerimden biri haftada 3 gun spor yapmakti. Yillardir spor yapicam yapicam deyip de yapmayan ben icin bu harika bir skor!

Son gittigim gun zumba dersi yerine arap muzigi esliginde oryantel dans yaptik :) Meger onceden planlamislar arap hatunlar dansoz gibi kiyafetlerle, sangirtili kemerlerle geldiler :)  Bunlari boyle dansoz kiyafetleriyle gorunce dokturecekler sandim. Beni de avrupali gorduler herhalde sen de denersin hadi sen de kemer tak falan diyorlar :) Ben hocadan bir tane hani su bele baglanan parali kemerler var ya onlardan bagladim esofmanimin uzerine. Hoca basladi kivirmaya ama bi saga bi sola kivirtiyor baska numara yok :) Muzik beni benden aldi bir kere, kapi gicirtisina oynayan ben durur muyum hehehe biraktim dersi mersi basladim dansetmeye :) Kizlar koptular aaaa sen nerden biliyorsun dansetmeyi kimden ders aldin falan hehehe Sonra herkes basladi kendince dansetmeye  biraktik dersi mersi bi saat cilginlar gibi dansettik.. hicbir aerobic ya da zumba dersinde bu kadar terledigimi hatirlamiyorum, super oldu hahahah! Aklimdan gecmedi degil bak gideyim Asena ya da Dansoz Tanyeli'nin cd lerinden ogreneyim bisiler belly dancing dersleri vermeye baslayayim hahahahah ay neden olmasin valla.. Bunu bir dusuneyim ;)

Coaching - Kendimle grur duydum!

Az evvel ilk client'im ile (yakin arkadaslarimdan bazilari ile de coaching denemeleri yapiyoruz, onlari saymiyorum) basarili bir seans yaptim. Ustelik telefonda! Neden "ustelik" cunku yuzyuze olmazsa cok da verimli olmayacagi gibi bir onyargim vardi ve onu yendim! Client im bundan evvelki seans sonrasinda cokca dusundugunu ve konustugumuz degerleri dogrultusunda adimlar atmaya basladigini ve kendini daha iyi hissettigini soyledi. Seans boyunca bolca listening yaptim, coaching toolbox dan en az 4-5 tool kullandim, zamani cok iyi yonettim.. Ve kendime kocaman bir aferin verdim! Ses tonundan anladigim kadari ile client'im da memnun ayrildi bu gorusmeden :)

Coaching'in benim icin buyulu olan yani insanlarin kendi potansiyellerini kesfetmelerine, hayatlarindan daha mutlu olmalarini saglayacak adimlar atmalarina yardimci olabilmek! Bu beni inanilmaz aska getiriyor! Daha yolun cok basindayim ve ogrenecek, tecrube edecek binbir turlu sey var ama simdiden degisimin sinyallerini alabilmek beni cok heyecanlandirdi. Bir de bu iste beni heyecanlandiran seylerden biri insanlarla calisiyor olmak yani bu zaten cesitlilik anlaminda milyon olasilik demek ve kendimi gelistirmek icin inanilmaz bir potansiyel demek! Kos Lemis Kos :)

Monday, November 5, 2012

Ben mi ayrilamiyorum oglum mu?

Bu sabah oglumu yuvaya ben biraktim. Hep babasi birakiyordu ve cogu zaman da el sallayarak gule oynaya gidiyordu yuvaya. Bu sabah okula giderken "anne okul?" demeye basladi anne de mi okula geliyor diye soruyor. Ben de anne seni birakip donecek sonra gelip seni alacak oglum dedim. Ama okula 3 adim kala kucak istedi ve okulda yaninda durdugum her dakika "anne okul?" diyerek benim de kalip kalmayacagimi sordu. Her ne kadar kalmayacagimi soylesem de giderken miziklanmaya basladi. Ben oglumla konusup ikna etmeye calisirken ogretmeni aliyim mi Kaani diye sordu ben hayir demeyince - tereddut ettim cunku konusarak ikna edebilecegimden emin olamadim - ogretmeni Kaani kapip bak cicek bocek diye uzaklastirdi. Kaan'in en sevmedigi sey aslinda bu - engellenmek.. Dikkatini baska seye cekmeye calisarak esas ihtiyac duydugu duygudan uzaklastirilmaya calismak. Ise de yaramiyor zaten oglum aptal degil ki, bebek hic degil. Tabii zaril zurul aglamaya basladi. Ama burada kabahat ogretmende degil, ben oglumu ikna edemeyecegimi dusundum - tereddut ettim. Cocuklar inanin boyle duygulari hemen kapiyorlar. Annem beni burada birakmaktan dolayi endise duyuyor iyisi mi ben annemi birakmayayim oluyor.. Dolayisiyla benden ayrilamayan oglum degil ondan ayrilamayan benim aslinda.. Isten ayrilinca duzenli olarak ben goturup getiricem, bakalim o zaman deneme yanilma yontemi ile birseyler yapicaz, bir yolunu bulucaz.
Oglumu aglarken okulda birakmak icimi burktu yine, aslinda aglamasi degil problem de engellenmis olarak ve "oo kaancim annen gittigi icin uzgunsun degil mi?" deyip once cocugu anlamaya calisacak birileri etrafinda olmadigi icin uzgunum birazcik. Yarin ogretmenlerle konusma gunu belki bunu aciklamaya calisirim ogretmenine.

itiraf: kendime gicik oluyorum

Bazen oyle bir ruh halinde oluyorum ki kendi kendimin arkadasi olsam acaip gicik olurdum bana diyorum :) Bu postu yazmayi kac gundur dusunuyorum ama erteliyordum. Simdi yeterince pisti duygularim servise hazir demek ki, buyrun bakalim :)
Arkadas ortamlarinda elimde olmadan gozlem yapiyorum. Duyularim antenler gibi her daim acik, ozellikle anne-cocuk, kari-koca iliskilerinde elimde buyutec var gibi dolasiyorum ortalikta. Cogunlukla bunu hissettirmesem de bazen bana dokunan olaylar cereyan ettiginde sozlu veya mimiklerle arkadaslarima tepkiler veriyorum :( Onaylamaz bir bakis ya da kaslarimi catmak ya da "oyle deme" gibi... Birkac kez arkadaslarimin da huzurlarinin kactigini hissettim. Nasil kacmasin ki? Ben olsam gicik olurdum bana iste :(
Kendi hayatimi, duygularimi, iletisimimi didik didik etmekten bu artik yasam bicimi haline gelmeye basladi. Halen oturtamadigim, cevabini aradigim pek cok sey oldugu icin de kendi sablonlarima oturtamadigim olaylar karsisinda kut diye tepki veriyorum haddim olmadan. Kendimi hani araba kullanmayi ogrenirken fren-debriyaj-gaz-vites-aynalar her detayi ayri ayri kontrol etmeye calisirken bulur ve arabayi tokezleye tokezleye kullanirsiniz ya, aynen oyle hissediyorum. Insallah bir gun tek tek her detayi dusunmeden otomatik olarak gaza frene debriyaja basip rahatca vites degistirdigim ve yolcularimi da hoplatmadigim seyahatler yapabilicem :)
Canim arkadaslarim, size sonsuz tesekkurler.. Beni bana ragmen araniza aldiginiz, "sen de kim oluyorsun?" demediginiz ve hosgorunuz icin! Siz siz olmaya devam edin cunku ben sizi siz oldugunuz icin cok seviyorum.
Oh, yazdim rahatladim ;)

Sali Kahvesi

Abu Dhabi Turkish Delights bayanlari sali sabahlari ayda iki kere bulusuyorlar :) Yarin ilk sali kahveme gidiyorum onlarla bulusmaya ve bu bana garip bir heyecan veriyor :) Kendimi evden kacta cikayim, ne giyeyim, sonrasinda ne yapayim planlari yaparken buluyorum, cok keyifli. Onceden facebook grubu cok takip etmezdim, artik surekli bakiyorum bayanlar ne yazmis neler yapyorlar. Sali kahvesi anonsunu gorunce hemen atladim :) Iclerinden cok azini taniyorum onceden bu benim icin gitmeme bahanesi olurdu kesin, cok sicak kanli gozukmeme ragmen yeni insanlarla tanismaya cok da  hevesli degildim. Simdi ise bambaska hissediyorum. Gideyim, tanisayim, havadan sudan konusayim, onlari dinleyeyim istiyorum. Galiba insanlari gozlemlemeyi de seviyorum artik eskiden insanlarla tanisip iletisim kurmaktan bu yuzden kaciniyordum cunku onlarin kaygilarini, uzuntulerini uzerime giyip sahip olmak istedigim seylere sahip olduklarini gorunce de kiskaniyordum. Simdi ise ben kimim, ne istiyorum, bir seye sahip degilsem neden sahip degilim gorebiliyorum, onceden goremiyormusum demek ki :) Ben beni gercekten sevmeye basladim galiba :)

Sunday, November 4, 2012

Saklambac

poffff.. isyerindeyim, yapacak bir sey olmamasi ne kadar garipmis. yarin ve oburgun izin alicam, anladigim kadariyla 30 gunden fazla iznin yoksa para olarak alamiyormussun yaniyormus. benim 10 gun iznim kaldi, kullanayim kullanabildigim kadar bari.

birazcik canim sikkin. Haftasonu tepedekilerden biri benimle konusmak istedigini belirten bir mail atmisti sekreterine ama dun sordurdum gerek kalmadi gibi garip bir cevap aldik. Bana deger vermediklerini her ne kadar bilsem de tekrar tekrar bununla yuzlesmek zor oluyor, uzuldum birazcik Bir umut benimle konusur, dinler belki baska bolumlerde birseyler onerir beni degerlendirmeye gayret ederler diye beklentiye girmisim meger. Yok, ayrilis sebebimde sonuna kadar hakliyim. Neden sen gidip konusmuyorsun diyor arkadaslar ama ben kendim birseyler yapmak istemiyorum ki, ben ayrilmaya karar verdim. Eger bugune kadar ortaya koydugum degeri goremedilerse su dakika bunu onlara gostermeye calismak icin cok gec. Mudurum bana soruyor, ne yaparsak gitmezsin ama kosulu var, onlarla calismaya devam edicem.. dolayisiyla baska departmana gecmek istersem parmaklarini kipirdatmayacaklar ve nitekim de oyle oldu. Cikis formuna baska departmanlardaki yeni firsatlara acik oldugumu yazdim ve hepsi birden istifami onayladilar. Ben Etisalat'ta bir koltuk doldurmaktan baska bir sey yapmamisim. Simdi neden 5 sene bekledigime yaniyorum. Hadi ilk iki seneyi sayma, ucuncu sene seni terfi ettiriyoruz ama insan kaynaklari henuz onaylamadi dedikleri anda olmaz demeliydim. Neyse, aldimderslerimi ve kapatiyorum artik bu sayfayi.

Yeni sayfa.. eskiden her yilbasi, her okul baslangici, her yeni baslangicta yepyeni umutlar yeserirdi icimde, yepyeni defterler alir oksardim sayfalarini koklardim kokusunu icime cekerdim sanki o sayfalara ne yazacagimi anlamaya gormeye calisircasina. Artik yeni defterler almiyorum, bu rituel cok gerilerde kaldi. Sanki yeni baslangiclarin eski onemi kalmadi. Aslinda soyle demem daha dogru olacak sanirim, eskiden yeni baslangic demek hosuma gitmeyen - tasimak istemedigim her turlu yuku geride birakip yepyeni ve sadece guzel olan seylere bir baslangic yapmayi temsil ediyordu benim icin. Sanki heh tamam bu sefer cok mutlu olucam, bu sefer cok basarili olucam, heh tamam yeniden basliyorum artik eskiye ihtiyacim yok gibi bir duyguydu ve tabii ki cok kisa zamanda yerini hayal kirikligi aliyordu ve yeni bir baslangicin gelmesini beklerken, gun sayarken buluyordum kendimi. Artik gun saymiyorum. Her gun benim, her gun yeni bir sans, yeni bir umut.. umutsuzluklarim da mutsuzluklarim da benim onlari ortmeye calismiyorum. Onlar beni buldugunda kurtulmaya da cabalamiyorum koyverip agliyorum hungur hungur.. Ve geciveriyor :) Boyle daha dogalmis, daha rahatmis yasamak. O yuzden yeni baslangiclara eski anlamlarini vermiyorum. Yeni hep guzeldir denemeye degerdir ama yeniden baslamak icin yasamiyorum artik. Her gun yepyeni benim icin ve icinde guzel de var cirkin de, sevinc de var huzun de.. Ve en onemlisi gizem var.. cocuksu, yaramaz, oyuncu, gozleri isil isil parlayan bir gizem var gelecek gunlerde..o saklanacak ben bulucam, beraber kahkahalar aticaz, bulamadigim zaman oturup ziril ziril agliycam sonra cikivericek buradayim gel beni bul diycek.. basliycam kosmaya yeniden.. saklambac oyniycaz hayatimin gizemleriyle.. ama artik ben saklanmiycam kesin olan o...