Kaan'in en sevdigi arkadasi Bora, benim arkadasim Duygu'nun oglu. Bora Kaan'dan bir bucuk yas buyuk. Onceleri beraber oynayamiyorlardi ama artik dialog kurup birlikte oynayabiliyorlar. Bu aralar Bora ile Kaan birlikte daha fazla zaman gecirme firsati buldular ben de onlari daha fazla gozlemleme firsati buldum elbette.
Once mizaclarindan bahsedeyim. Kaan sakin, yavas hareket eden, temkinli bir cocuk. Bora da sessiz bir cocuk ama ofkesini ifade edebilen bir cocuk yani damarina basarsaniz teror estirebiliyor. Ikisinin de ortak noktasi "arabalar". Dun butun gun beraberdik ve butun gun Kaan Bora'nin elindeki arabayi isteyerek gecirdi. Ama olay su veya bu araba degil "boranin elindeki araba" ;) bora da tabii saldiriya ugramis gibi hissettiginden surekli bir arabasini koruma-kendi ustunlugunu ortaya koyma derdinde. Kaan her seferinde beni surukler "anne gel" giderim, arabayi benim almami ister hayir oglum, Bora senin arkadasin ve birlikte oynamanin bir yolunu bulmalisiniz, boradan iste, git al istedigin arabayi vs seklinde cesaretlendirmeye calisirim. Oglum kendince sunlari denedi:
- boraya gider ve "i want" der... Tepki yok tipis tipis geri doner
- boraya cesit cesit baska araba verir "bu bu bu" der tabii ki sonuc alamaz
- bazen bora arabayi bosta birakir git al oglum derim ama gidip almaz cunku boradan korkar, o alana kadar bora gelir alir arabayi
- boranin onunde yuzune dogru yaklasip en sirin haliyle guler bakar ki bora gulmuyo "bora hahahahah" der :) akli sira borayi guldurmeye calisiyor
Ara sira arabayi alabildigi her anda sevinc cigiklariyla bi iki dakka oynar ama sonra bora gelip zorla elinden alir ve kaan aglar..bu senaryolar rahat on kere yasanmistir heralde dun. Ogluma sunlari ogretmeye calisiyorum:
- istedigin seyi git al ve sonucuna katlan. Maalesef bugune kadar zaten kuzu olan oglumu oyle cok tembihlemisim ki cocuk sinira bile yaklasamiyor, arabaya ici gidiyor ama sonunda dayak yiyecegini bildiginden elini atip da almiyor.
- biri elinden oyuncagini alirsa "oyuncagimi alamazsin buna hakkin yok" de.. Su anda salya sumuk aglayip bana kosuyor. Tabii ki aglayacak, uzuldugu icin aglasin da ama karsisindakine hayir demeyi de ogrensin istiyorum.
- biri ona saldirdiginda kendini koruyabilsin. Yani bu nasil olacak bilmiyorum, ufak bir cocuga vurmanin hem kotu bir sey oldugunu ama ayni zamanda ona vurmaya kalkarlarsa nasil engel olacagi nasil ogretilir hic bilmiyorum. Ben sadece bana vurmaya hakkin yok de oglum diye ogutluyorum artik. Kacar mi, bagirir mi geri mi vurur kendi yontemini kendi bulacak. Dun boradan hirsini alamayinca gitti bebeklere (arkadasimin on aylik ikizleri) vurmaya kalkti. Vurma sakin demek yerine, durdurdum ve bana vur oglum dedim. Sasirdi, bana vurdu ama oyle nazikce ki sanki kirilacakmisim gibi. E tabii bugune kadar sakin vurma oglum vurmak hiiiic guzel degil diyen anne simdi kalkmis vur oglum diyor. Elbette ki herseyi vurarak ifade etmesin ama eger icinden vurmak geldiyse vursun bakalim bu bizi nereye goturecek. Eger siniri asarsa o zaman sinirin altina cekmeye calisirim. Ama sinira yaklasmamis iki yasinda bir cocuga vurmak iyi degil sakin ha deyip kendi endiselerimi yatistirdigim icin kaanim sinira yaklasamiyor bile. Kaanin borayi en iyi arkadasi secmesinde bunun etkisi oldugunu da duusunuyorum. Cunku bora kaanin olmak isteyip de olamadigi seyleri temsil ediyor. Kendimi kotu hissediyorum oglumu baskilamis olma fikrinden dolayi ama farkina varip duzeltmek icin cabaladigim icin de umutluyum.
Biz bunu her gün yaşıyoruz. İkisi de vurma eğilimi olan çocuklar değil. Ama Deniz gene de vurabiliyor zaman zaman. Doğa hep vurulan taraf oluyor. Benim durum daha kötü. Kitaplar diyor ki müdahele etmeyin. Müdahele etmemek mümkün değil hele ki hep bir taraf eziliyor iken. Önceleri Deniz'e vurmak kötü diyordum, hala daha da diyorum. Ben kardeşimi çok seviyorum. Ona sarılıyorum öpüyorum diyorum. Aslında birbirlerini seviyorlar, dışarıda birlik içindeler. Ama evde ara ara kıskançlıkların doğurduğu vurmalar olabiliyor. Bir ara da Doğa'yı vurması için teşvik ettim, sen de vur dedim. Ama gerçekten çocuğun içinde yok. Vuymak istemiyoyum anne dedi bana. Onu teşvik etmeyi bıraktım. Nasıl çözeceğimi düşünürken şunu farkettim. Doğa da Deniz'i başka şekilde eziyor. Sözleriyle :) Geçen gün şöyle bişey oldu. Babam salonda uyuyordu. Ben de salona gitmeyin dede uyuyor dedim. Deniz bir ara odasından çıkmak istedi, tam kapıyı açacakken Doğa, Deniz salona gitme, oyda dede uyuyooo dedi uyarır bir ses tonuyla. Deniz hemen kapıyı kapattı odasında kaldı. Yani dengeyi bi şekilde tutturuyorlar herhalde diye düşündüm sonra. Gerçekten de çok müdahele etmemek gerekiyormuş. Gene Deniz'e kızıyorum vurduğunda ya da iteklediğinde. bişey dememek doğru gelmiyor. Doğa'yı da alıp avutuyorum. Başka da bişey yapmıyorum.
ReplyDeleteDoga kelimelerle cok iyi ifade ediyor sinirlari dolayisiyla ona "bana vuramazsin deniz" demeyi ogretebilirsin, eminim cok cabuk ogrenecektir.
ReplyDelete